2 Nisan 2016 Cumartesi

Kitap Yorumu: Ay'da 172 Saat -Johan Harstad

                   
                                                            Kitap Adı: Ay'da 172 Saat
Özgün Adı: DARLAH: 172 timer på månen
Yazarın Adı: Johan Harstad
Çevirmenin Adı: Ezgi Dikici
Yayınevi: İthaki Yayınları
Türü: Korku. Gizem. Bilim Kurgu
Yaş Grubu: Genç Yetişkin
Sayfa Sayısı: 311
Goodreads: 3.69
Puanım: 5/5


Arka Kapak Yazısı: AY'A GİTMEK İSTER MİSİNİZ?
NASA, kırk yıllık uzun bir aranın ardından Ay'a insanlı bir yolculuk düzenlemeye karar verir. Dünya'dan üç genç de bu yolculuğa katılmaya hak kazanır: Midori, Antoine ve Mia.
Ay'a yolculuk sorunsuz bir şekilde tamamlanır, ama ama aslında sorun Ay'ın bizzat kendisidir. Ay üssü DARLAH 2'de sıradışı olaylar baş gösterir; Ay'daki bir şey uzun uykusundan uyanmıştır. Kısa bir süre sonra DARLAH 2'nin sakinleri orada yalnız olmadıklarını fark ettiklerinde, hayatta kalma ve eve dönüş mücadeleri de başlar.

''İskandinav gerilimi, adeta bilimkurgu-korku sinemasıyla buluşuyor.'' -VOYA

''Okuru kedine bağlayan, eşsiz bir bilimkurgu.'' -SLJ

''Hem psikolojik hem de atmosferik olarak rahatsız edici.'' -PUBLISHERS WEEKLY

''Baş döndürücü ve korkutucu.'' -BOOKLIST


Yorumum: Herkese merhaba !! Eğer takip ediyorsanız, yazılarımı okuyorsanız uzun zamandır burada olmadığımı fark etmişsinizdir. Gerçekten bunun için çok üzgünüm. ama şimdi geri döndüm ve bu süreçte de çok kitap okudum sırasıyla hepsini yorumlamaya çalışacağım, Bugün Ay'da 172 Saat kitabından bahsedeceğim. Kitabı aldığımda heyecanımı hemen burada paylaşmıştım. Gerçekten çok merak ettiğim bir kitaptı ve beklentim baya bir yüksekti. Birçok insan bu kitapta korku ögesi olduğunu bilmeden almış okumuş ve bazıları bu yüzden hayal kırıklığına uğramış fakat ben alırken sadece bilimkurgu okumayacağımı ve hatta daha çok korku okuyacağımı biliyordum belki de o yüzden kitap için bu kadar heyecanlandım. Veee kesinlikle bayıldımmmm. Sonu kafa karıştırıcıydı ama bu sonu bile sevdim ve şimdi ikinci kitabı çıksın diye ya da filmi çıksın diye deliriyorum. 


Hatırladığım kadarıyla konusundan bahsetmek istiyorum. Ay'a insanlı yolculuk yapmak üzere olan NASA dikkatleri bu yolculuğa çekmek için yanlarında 3 tane genç götürmeye karar verirler. Bu gençler halk arasından kura ile belirlenir. 14-18 yaşlarındaki gençler arasından kura çekerler. Tabiki tüm dünya bu çekilişi konuşur, herkes bu fırsatı değerlendirmek ister, çocuklarını teşvik ederler. Tabiki korkanlar da var. 


3 tane genç karakterimiz var. Biri Mia. Mia Norveç'te yaşayan asi bir kız. Müziğe aşık bir şekilde yaşayan Mia'nın bir müzik grubu var ve hayattaki tek hayali bu gruplarının ve şarkılarının herkes tarafından bilinmesi, ünlü olması. Mia Ay yolculuğu ile hiç ilgilenmez ama ailesi çok büyük baskı kurar katılması için. Arkadaşları da katılmıştır ve arkadaşları da Mia'ya katılmasını söyler fakat bunların hiçbirini dinlemez. Ailesi Mia'dan habersiz Mia'nın ismini yazarlar çekilişe. Mia başta çok sinirlenir ama nasılsa bana çıkmaz diye düşünür. Vee tabiki Mia çekilişi kazanan isimlerden biri olur. Mia gitmemeye kararlıdır ama arkadaşlarının ısrarı üzere ve ünlenmek amacıyla kabul eder yolculuğa hazırlanır.
Bir diğer ismimiz de Midori'dir. Japonya'da yaşar. Alışveriş ve moda tutkunu iyi bir genç kızdır. Ve çekilişi yaşadığı hayattan kurtuluş olarak görür ve kazanır. 
Üçüncü isim ise Antoine'dir. Fransa'da yaşar. Aşk hayatı berbattır. Çünkü çok mutlu olduğu, sevdiği ilişkisi sonlanmıştır. Hatta kız arkadaşı çoktan başka birisini bulmuştur. Artık hayatta bir amacının kalmadığını düşünür ve çekilişe katılmaya karar verir. Şans onun yüzüne vurmuş ve kazanmıştır.
Tabiki onlar şanslı olduklarını düşünür ama Ay'da işler hiç de iyiye gitmeyecektir.


Kitapta bu karakterlerin her birine ayrı ayrı değinilmiş. Her bölüm başka bir karakterin ağzından anlatılıyor. 


Ay'a sorunsuz bir şekilde varıyorlar fakat Ay'da işler hiç de bekledikleri gitmiyor. Ay'a ayak bastıkları andan itibaren aksilikler hiç eksik olmuyor. Sıradışı olaylar olmaya başlıyor. Ay'da tanımlayamadıkları varlıklar artık uyanmış ve harekete geçiyorlar ve bundan sonra da hayatta kalma mücadelesi başlıyor. 


Her şey bitmiştir, rahatlayabilirim dediğimde bile ters köşe oldum. Sonu, son zamanların en çarpıcı biten kitap sonuydu. Gerçekten kanım donmuştu. Her şeyiyle çok çok güzel bir kitaptı. Yani bu türde kitap okumayı seviyorsanız kesinlikle alın ve okuyun, sakın kaçırmayın bu güzelliği.

Alıntılar; -''Ama biliyorsun, John Lennon demiş ki, ''Hayat, sen başka planlar yapmakla meşgulken başına gelen şeydir.''''

-''Umalım ki Ay bize en konuksever yanını göstersin.''

-''Uzayda, kimse senin çığlığını duyamaz.''

-Burada zamandan başka bir şey hareket etmeyeli epey olmuştu.

Son olarak sizi harika bir book trailer ile yalnız bırakıyorum.  Bu günlük benden bu kadar. Tekrar görüşmek üzere..



                   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder