9 Aralık 2017 Cumartesi

Winter is here. | Winter Bucket List | Kış Etkinlikleri *

Kaynak: reader-beautihunter.tumblr.com
Herkese merhaba ❄ Kış mevsimi Aralık ayı ile geldi çattı artık ve biliyorum ki birçoğumuz bu mevsimi çok çok seviyoruz. Sıcacık kazaklar, botlar, sıcak sahlepler, kestaneler, sevdiklerimizle sıcak ortamlarda yapılan buluşmalar ve en en en güzeli de yılbaşı heyecanı. Benim her sene çok heyecanlandığım aylara geldik ve ben bugün blogumda kışın yapılabilecek aktiviteleri paylaşmak istiyorum. Belki yazımı okurken birçoğunuza ilham verebilirim ya da en azından içinizi ısıtabilirim. 
Ve son olarak bu mevsim Kuyutorman'a çok yakışıyor ❤

*Kardan adam yapmak
*Karda kaymak
*Sokak hayvanlarına ev yapmak ve onları beslemek
*Yürüyüşe/koşuya çıkmak
*Yılbaşı ağacı süslemek
*Yılbaşı için sevdiklerinize hediyeler bakmak ve onları ellerinizle paketlemek, notlar yazmak
*Film maratonu düzenlemek
*Kurabiye yapmak
*Kitap okumak
*Kartopu savaşı yapmak
*Bütün gün evde pijamalarla, sıcak su torbasıyla pinekleme
*Buz pateni kaymak
*Yeni yıl için hedefler belirlemek, plan yapmak
Kaynak: bojongourmet.com
*El yapımı hediye yapmak
*Şehrin yılbaşı coşkusuna kapılmak
*Konsere gitmek
*Kütüphanede vakit geçirmek
*Sinemaya gitmek
*Gönüllü işlerde bulunmak
*Yeni bir mekana gitmek
*Müzeleri gezmek
*Erkenden uyanıp kahvaltıya gitmek
*Yeni bir hobi edinmek
*Dilinizle kar taneleri yakalamak
*Şarap yapmak
*Fotoğraf çekmek
*Yeni bir çorba tarifi denemek
*Bir arkadaşa mektup yazmak 
*Sıcak çikolata yapmak
*Mısır patlatmak
*Alışverişe gitmek
*İstek listesi yapmak                                                                 
*Aşık olmak
*Yılbaşını kutlamak
*Oyunlar oynamak
*Evde cilt bakımı günü düzenlemek
*Yüzüklerin Efendisi geceleri düzenlemek
*Odanızı toplamak
*Evi dekore etmek
*Boza içmek
*Şarkı listesi yapmak
*Battaniye altında oturup pencereden kar manzarasını izlemek
*Anı yaşamak
Kaynak: s-media-cache-ak0.pinimg.com


2 Aralık 2017 Cumartesi

Kitap Yorumu: Çavdar Tarlasında Çocuklar

Kitap Adı: Çavdar Tarlasında Çocuklar
Özgün Adı: The Catcher in the Rye
Yazarı: J.D. SALINGER
Çevirmeni: Coşkun YERLİ
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 198
Fiyatı: 12 
Puanım: 5/5

Yorumum:
Yoruma nasıl başlayacağımı düşünürken kitaptan şöyle bir cümle ile başlamaya karar verdim; 'bir işi yapmadan önce nasıl bilebilirsiniz onu yapıp yapmayacağınızı' Bana göre gerçekten bu cümle sanki kitabı özetliyor. Bizim baş kahraman Holden kendi halinde bir genç ve o an aklına ne koyduysa onu yapan sıradışı biri ayrıca. Çok basit bir dili varmış ve kitaba yalın bir anlatım hakimmiş gibi görünse de altı çizilesi derin anlamlı cümleler vardı. Baştan sona kadar lisede olduğunu sandığım Holden sayesinde belki birçok şeyi sorguluyoruz. Kışın göller donunca ördeklere ne olduğu gibi şeyleri. Kitabın içinde çavdar tarlasıyla ilgili bir bölüm var ki çok çok etkileyici bir bölümdü ve kitap adını buradan alır. Holden birçok insana amaçsız gelebilir fakat insan ona özenmeden edemiyor ve ara ara Holden olmayı kafamda düşündüm, tarttım. Holden sayesinde onun nefret ettiği insanların aslında bizim etrafımızda olduğunu ve hayatın iki yüzlülüğünü de görüyoruz. Bi de bizim bu Holden'ın bir kız kardeşi var ki bayıldım aralarındaki diyaloglara. Holden, düşünmeye çalışan, her şeye rağmen ayakta durmaya çalışan ve adaleti arayan biri olmasıyla okuyucuya bir sürü şey öğretiyor. Kitaptaki kış havası da içimi ayrı bir ısıttı. Holden'ın dediği gibi çok 'kıyak' bir kitap imiş.

Kaynak: Goodreads

Alıntılar
-"Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da, canım her istediğinde onu telefonla arayıp konuşabilseydim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir. Ama öylesi pek bulunmuyor."

-''İnsanlar bazen , bir şeyin tümüyle doğru olduğunu sanırlar.''

-“Hayat, tabii ki bir oyundur, evladım. Hayat, kurallara göre oynanması gereken bir oyundur. ”
“Evet, efendim. Öyledir, biliyorum.”
Oyunmuş, kıçımın kenarı. Oyun öyle mi? Tüm asların bulunduğu takımdaysan, oyun o zaman, tamam; kabul ederim. Ya öteki takımdaysan, as oyuncu filan yoksa, oyunla ilgisi kalır mı bunun? Hiç yani. Yok oyun moyun.

-"Ona kartopunu kimseye fırlatmayacağımı söyledim, ama bana inanmadı. İnsanlar size hiç inanmıyorlar zaten."

-''Bir şeylere üzülüyorsam, tuvalete gitmem gerekse bile gitmem. Üzülmekten gidemem. Üzülmeyi bırakıp gidemem.''

-“Denizci herifle ben birbirimize, tanıştığımıza memnun olduğumuzu söyledik ki böyle, tanıştığıma hiç memnun olmadığım kimselere, durmadan, ‘Tanıştığımıza memnun oldum.’ demek beni öldürüyor. Ama, hayatta kalmak istiyorsanız, ille de bu zırvaları söylemek zorundasınız.”

-''Bir şeyi çok iyi yapıyorsanız, bir süre sonra, dikkatli olmazsanız gösteriş yapmaya başlıyorsunuz. Ve sonunda da iyi olmaktan çıkıyor yaptığınız.''

-"Bir insan öldü diye onu sevmekten vazgeçmek zorunda mısın,Tanrı aşkına; özellikle de hayatta olanlardan bin kez daha iyi kalpli insansa?"

-"Eğer çocuklarımız olursa onları bir yerlere saklardık. onlara bir sürü kitap alırdık, okuma yazmayı biz öğretirdik.''

Kaynak: ffffound.com

Kaynak: neilwebbillustrator.blogspot.com

‘’... büyük bir çavdar tarlasında oyun oynayan çocuklar getiriyorum gözümün önüne. Binlerce çocuk, başka kimse yok ortalıkta –yetişkin hiç kimse, yani- benden başka. Ve çılgın bir uçurumun kenarında durmuşum. Ne yapıyorum, uçuruma yaklaşan herkesi yakalıyorum; nereye gittiklerine hiç bakmadan koşarlarken, ben bir yerlerden çıkıyor, onları yakalıyorum. Bütün gün yalnızca bu işi yapıyorum. Ben, çavdar tarlasında çocukları yakalayan biri olmak isterdim. Çılgın bir şey bu, biliyorum, ama ben yalnızca böyle biri olmak isterdim. Biliyorum, bu çılgın bir şey.’’

Kaynak: redlipstickresurrected.tumblr.com



Kaynak: teacherspayteachers.com

Vee o son cümle...

"Sakın kimseye bir şey anlatmayın. Herkesi özlemeye başlıyorsunuz sonra."